16 Şubat 2007

eczanelere ne oldu böyle?

Eczacılara ne oldu böyle? Daha doğrusu eczanelerin fonksiyonunda bir değişiklik mi oldu? Dün mutena bir semtimizin işlek bir eczanesine gidip insülin almaya çalıştım. Eczanenin kapısından içeri girer girmez üzerime seğirten civciv sarısı saçlı ve yedi kat makyajlı “parfümerist” (böyle bir laf yok tabii ben icat ettim) kızları güç bela savuşturduktan sonra etraftaki krem, manikür seti, şampuan ve selülit hapı standlarını yararak ilerledim ve eczacıya benzer birini bulup reçetemi uzattım. Şimdi hepimiz dünyada milyarlarca Türkiye’de de milyonlarca diyabetik olduğunu biliyoruz. Yani kırk yılın bir başı karşılaşılan nadir bir hastalık değil bu, dolayısıyla insülin de öyle 365 günde bir kere satılan bir ilaç değil. Bugüne kadar hangi eczaneye gittiysem insülin reçetesi uzatınca adamların suratı karışıveriyor. “Ulen nerden bulacaz şimdi bunu?”dan “sigorta migorta şimdi uğraş dur anasını satayım”a pek çok ifade geçiyor yüzlerinden. Bu eczanede de durum farklı olmadı. Aslında ilaç ellerinde var, ancak nedense bulmaları pek zaman aldı. Bir tanesinden reçete edilen kutu adedi kadar almamış getirtmeleri gerektiği söylendi. Ne kadar sürer dediğimde de “2 saat falan” cevabını aldım ki içimden yükselen “OHA!” nidasını kibar bir insan olduğum için bastırdım ve geçmiş 4 senelik tecrübeme dayanarak saçmalamamalarını, ecza deposundan her hangi bir ilacın yarım saat içinde rahatlıkla getirtilebileceğini söyledim. Cevap olarak yüzüme mal mal bakıldı. Anladık çaresiziz. Her neyse, uzunca bir süre de sigorta şirketinden provizyon almak için cebelleştikten sonra insülinime kavuştum, tamı tamına 40 dakika harcadıktan sonra. Onlardan alışveriş merkezinde yarım saatlik bir işim olduğunu, yarım saatliğine insülüni buzdolabında bekletmelerini ve eve götürmem için de bir buz kaseti hazırlamalarını rica ettim. Yine geçmiş 4 senelik tecrübeme dayanarak söylüyorum ki zaten insülin satan herhangi bir ecza deposu veya eczane ilacı ayrıca bir uyarıya mahal vermeksizin buz kasediyle takdim eder. Yarım saat sonra ilacı almak üzere eczaneye uğradığımda insülini bir torbaya koyup verdiklerini gördüm buz kasetini tekrar rica ettim, o sırada anlaşıldı ki eczanede buz kaseti yok. Beni bir süre ikna etmeye çalıştılar “Eve gitmeniz ne kadar sürer ki? N’olcak ki?” falan diye ama baktılar domuz gibiyim, Starbucks’tan buz aldırtıp bir naylona sarıp bana ilacı öyle teslim ettiler. Orada geçirdiğim 40 dakika zarfında satışlar inanılmaz iyiydi. İkisi de bir örnek çizmenin içine sokulan kot pantolon giymiş sarışın anne-kıza selülüt korsesi, cildi sivilceli başka bir hanıma 479 YTL’lik bir krem (ki eczacı hanım bizzat Los Angeles’ta bu markanın eğitimini almış, uzun uzun anlattı), başka bir hanıma sampuan, başka birine bilmem ne kremi satıldı. İlaç veya sağlık malzemesi nevinden bir kişiye yara bandı satıldığını gördüm şimdi yalan olmasın. Düşünüyorum da diyelim bir hipoglisemi krizine girdim, normalde bütün el kitaplarında en yakın eczaneye gidip glikoz iğnesi yaptırmak gerektiği yazar. Ben bu eczanelerin hangi birinde ne iğnesi yaptırabilirim ki? Şekeri veya tansiyonu düşmüş, ateşi çıkmış, bir yeri kesilmiş pansumana ihtiyacı olan birinin suratına da aynı mal ifadeyle boş boş bakacaklarına kalıbımı basarım. Ama saçınız mı dökülüyor, gözaltı kırışıklığınız mı var, en pahalı selülit kremi hangisi merak mı ediyorsunuz? Hizmet kalitesi süper.

4 yorum:

kecilerin cobani dedi ki...

oyle oldu bu garabet eczaneler hakketen.
ensulin degil de bi aspirin almaya gittiginde elinde neiitiiim bi yuz kremiyle cikabiliyosun.
o yuzden bi liste hazirlayip kafani kagittan kaldirmayacaksin sagina soluna bakmiicaksin.
gerekirse cemkiriceksin.
hayat zor..

kecilerin cobani dedi ki...

hayat zor diyil, pardon,
bu hale getirmeye calisiyolar.

kecilerin cobani dedi ki...

hah, isimle bicem uyusmasi diye buna derim ben.
teprik ederim cok guzel olmus yeni sayfaniz.

jasmingreentea dedi ki...

merci. üşenmesem de ben de elalem gibi güzel değişik ayrıntılar yapsam, efendime söyliyim customize felan etsem iyi olacak da... nerde. yazmaya bile fırsat bulamıyorum.