04 Ekim 2007

dadı

çalışan ve çocuğuna bakması için bir "profesyonel" tutan kadınlardan bakıcısıyla sorun yaşamayan var mıdır? varsa bunların yüzdesi kaçtır? bu yüzde içine nasıl girilir? şans dışında bir faktör bilinmekte midir? bundan iki hafta önce ufaklığa tam bir senedir bakan ablasını bir sabah küt diye işten çıkaracağımızı söyleseler yok artık derdim herhalde. aslında her şey bu kadar da durup dururken olmadı tabii. kusurları vardı ama oğluşla iyi anlaşıyordu, onu seviyordu ve bazı şeylere de katlanmayı uygun görmüştük. mesela başından beri pasaklı ve pek de titiz olmayan bir tip olduğunu biliyorduk. gözümün önündeyken evin temizlik kurallarına uyuyor görünüyordu. ben de çok kıllanmıyordum. çünkü ablada daima vurguladığı bir dürüstlük ve lüzumsuz bir gururluyum havası vardı. lüzumsuz diyorum çünkü gurur "yakalanana kadar inkar et yalan söyle, köşey sıkışırsan da resti çek" değildir benim gözümde. sonun başlangıcı yeni taşındığımız eve kamera sistemi altyapısı kurdurmamızla başladı. aslında kamera sisteminin çıkış noktası bakıcı gözetlemek değildi. daha önce başımızdan geçen hırsızlık hikayeleri nedeniyle bu eve kamera, alarm, bilmem ne artık ne varsa koyduk. öyle bir niyetimiz olsa bu işi eski evde web cam'le çözmek çok da zor bir şey değildi. zaten kamera görüntülerini de 6 ayda topu topu 3-4 kere izledik. hay salak kafam keşke daha çok izleseymişim. ilk izlediğim zamanlarda evin içinde çocukla meşgul olmak dışında her şeyi yaptığını gördüğümde onu net bir şekilde uyardım ve ondan öncelikli olarak çocukla ilgilenmesini istediğimi, diğer bütün işlerin (iş dediğim de sadece yemek, temizlik falan yaptırmıyorum) tali olduğunu ve sadece o uyurken yapılması gerektiğini söyledim yetişmeyen her şey de kalabilidi hiç sorun değildi. bir süre bu dediklerime uyuyor gibi göründü. hatta bana özellikle böyle yaptığını da vurguluyordu akşamları günü anlatırken. hay salak kafam-2.. sen ne diye güveniyorsun ki, aç kamerayı izle. doğru mu söylüyor yalan mı... fakat ufak tefek huylarına gıcık olduğum için (örneğin musluğu şar şar açık bırakması, obez olduğu için sınır tanımaksızın tıkınması) izleyip de kendimi şişirmemek adına tekrar izlemedim. bi kere daha hay salak kafam diyebilir miyim? velhasıl uzun sözün kısası geçen hafta ben seyahatteyken evi dehşet dağınık ve derbeder bırakması ve oğlanın bir süredir sabahları kapı çaldığında sevinmemesi nedeniyle şüphelenip "ne yapıyor acaba" diye bir izleyelim dedik. gördüklerimiz hiç hoşumuza gitmedi. öncelikle ufaklık yine evde tek başına. biri bir odada diğeri ya mutfakta, ya 500 kere girmemesi gerektiği tembihlenen bizim banyoda (20-25 dakika banyoda ne yapar bir insan?), yemek yaparken yemeği karştırdığı kaşıkla bir yandan yiyor bir yandan karştırıyor, yoğurt kasesinden yiyor aynı kaşıkla çocuğun yoğudunu koyuyor, yemek yemek için tabak kullanmaya zahmet etmiyor ocağın üstünde duran tencerelerden yiyor, dolaptan su şişesini çıkarıyor kafasına dikip yerine koyuyor, ekmek makinesine içme suyu yerine musluk suyu koyuyor, salondaki dolapları karıştırıp çocuğun gözü önünde ondan saklanmış olan çikolataları tıkınıyor. say say bitmez. bir iğrençlik gösterisi. kan beynime sıçradı. sabaha kadar uyumadım resmen. sabah geldiğinde ilk iş sert bir uyarı oldu tabii ki, çoktan onu bırakıp yenisini bulmaya karar vermiştik de bu kalkıp önce inkar etmeye sonra da beğenmiyorsanız çıkarın başkasını bulun gibilerinden diklenmeye kalkmasın mı. bana en çok o gün ikimizin de bırakabileceği kimse olmadığı ve çok acil işleri olduğu için bu domuzla çocuğu bir gün daha bırakıp gitmek koydu. allahtan aynı gün evde temizlik vardı da yalnız değillerdi. aynı akşam güle güle dedik kendisine zaten. kendisi bu arada aynı gün içinde yine bizim siteden başka bir iş ayarlamış da telefonumu o kişilere vermiş beni arayacaklarmış. öfkem hala geçmedi. uzun süre de geçmeyecek gibi görünüyor. be hey salak, paraya ihtiyacın var madem, yediğin kaba ne diye pisliyorsun?
şu anda üzülmemeye çalışıyorum. çocuğa 3 yıl boyunca bakan kişiyi sabit tutamadık, çuvalladık napalım. böyle pis bir şekilde bakılmasındansa varsın bakıcısı değişsin. bir de buradan tüm anne olacak veya olmuş arkadaşlara tavsiye: evde kamera bulundurun. izlemeseniz bile bulunsun. demedi demeyin sonra.

6 yorum:

kecilerin cobani dedi ki...

cayyozum, cok uzuldum. son derece hakli bir tavsiye seninki. benim 12 dadi tecrubesinden sonra (kimse bende bozukluk oldugunu dusunmesin, neler geldi basima bigün yazarim), diyecegim odur ki, bunlari tek dakika bos birakmayip, tek ozrunu hos gormeyeceksin.
ozur dilerim, ne kadar esitlikci olsam da bu bir gercek. bu genelleme yuzde99 tutar eminim.

yasemin dedi ki...

üzüldüm. keşke ben bakabilseydim o gün, ikimiz için de bi değişiklik olurdu :) gerçekten özledim bebek bakmayı. cem'in yanında bebektir değil mi sizinki :)

Köşenin Delisi dedi ki...

çüş demek istiyorum..nutkum tutuldu, gözüm (daha da) korktu...

jasmingreentea dedi ki...

coban, biliyorum senin durumu. biz yine de senden şanslıydık bu sinir harbini on iki defa yaşamadığımız için herhalde.
yasemin çok teşekkürler. bak aklımda olsun bu teklif hiç fena değil.. bizimki cem'e bayılır eminim bütün afacan abilere hasta. ama senin durumun nica olur bu ikisiyle akşama doğru bilemem:))
deli kardeş, korkma. bir şekilde bulunur iyi birisi. ben hala sana yazdığım yorumdaki fikrimi koruyorum. iyi bir bakıcı ile işler yolunda gidebilir gerçekten de.

yasemin dedi ki...

cem yuvaya gidiyor 11 ile 4.30 arası ;) bakabilirim acil durumlarda, ciddiyim.

Esra dedi ki...

Simdi okudum bu yaziyi. Ben, kimselere, aynen bu anlatilan nedenlerden dolayi, cesaret edip de kizimi birakamadigim icin meslegimden vazgectim. Aslinda mimarim. Ama bu tip, hatta cok daha kotu hikayeler o kadar cok ki...

Cok uzuldum... ve sinirlendim.
:-(
Sevgiler
Esra