05 Ekim 2007

dadı - episode II

evet evet daha iyiyiz. özellikle de dört ayak üzerine düşerek oğluşa bakma fırsatını bir türlü bulamamış ilk bakıcımızı saat farkıyla kapabilmemiz (tabiri caizse) moralimizi düzeltti. bu hikaye de enteresan... bu hanım 50-55 yaşlarında çok hanımefendi, üç çocuk sahibi, giyimi kuşamı yerinde, Cumhuriyet okuyan, düzenli bir geliri olmayan ama (aileden) kendine ait evi ve arabası olan biri. esasen zamanında gayet hali vakti yerinde bir ailenin geliniymiş, kendi ailesi de öyleymiş ya, üniversite eğitimi almadan genç yaşta evlenmiş ve ev hanımlığı dışında bir işi olmamış uzun yıllar. çocuklar büyüdükten sonra eşinin işleri bozulmuş, sonra başka problemler falan derken boşanmışlar. çocukları gayet güzel meslek sahibi, kendisi de o kadar üretmek isteyen biri ki "ne yapabilirim?" diye düşünürken yapabildiği en iyi işin çocuk bakmak olduğun karar vermiş ve bu işin eğitimini de veren bir aracı şirket ile bu işe girmiş. okumuş, eğitimini ve işini ciddiye almış ve bana göre çok iyi bir "dadı" olmuş. velhasıl çok nevi şahsına münhasır birisi ancak öyle ajanslar vasıtasıyla falan iş aramıyor, içinden şöyle güvenebileceğim bir aile olsa ben onların bebeklerine baksam diye geçiriyor sadece. kızının çocukluk arkadaşı olan ve onlarla hala ailecek görüşen ofisten bir arkadaşımın da ben doğum yapınca aklına bizi bir araya getirmek geliyor. tamam hikaye buraya kadar şahane de biz bir araya geldikten çok kısa bir süre sonra (15-20 gün ya var ya yok) yurtdışında okuyan küçük kızının psikiyatrik bir rahatsızlığı nedeniyle işe ara vermek zorunda kalıyor. ben hala doğum izninde olduğum için tamam diyorum ve onu yaklaşık dört ay daha bekliyorum. dört ay sonra haberler iyi olmuyor malesef. İngiltere'ye kızının yanına gitmesi gerekiyor ve ben bakıcı standartım bu seviyedeyken yeni bir bakıcı bulmak zorunda kalıyorum. sonra tavsiyeyle gelen ve mecburen razı olunan abla da işte iki gün önce kovaladığımız tip. ondan kurtulmaya karar verdiğimiz gün sabah 10 gibi bu hanımı arıyorum dönmüş mü, neler yapıyor diye bir umut. meğer artık kızı iyiymiş, dönmüşler ve üç aydır yeni bir iş bakıyormuş. akşam için randevulaşıyoruz. ben aradıktan iki saat sonra ona bir başka tanıdıktan iş teklifi geliyor. benim verilmiş sözüm var diye reddediyor. the (happy) end. dün başladı. çok iyi bir oyun arkadaşı olduğu için ufaklık hemen alıştı. ne yalan söyleyeyim bana o kadar yanımızda çalışan biri gibi gelmiyor ki herhangi bir işi ezile büzüle istiyorum şimdilik, hatta çoğu zaman kalkıp kendim yapıyorum. herhalde alışacağım ben de oğluş gibi.
ha bu arada yol verilen ex-dadımız benim numaramı büyük bir pişkinlikle yeni başlamayı planladığı yere vermişti ya, oradan aradılar beni tabii. evdeki hesap çarşıya uymayınca dün gece ex abladan bir telefon geldi ki; zehir zemberek. bize çok hakları geçmiş, bizimse ona asla geçmemiş (boğaz tokluğuna çalıştı ya bir sene boyunca), işte o haklarını bana haram ediyormuş. bu arada ablası ile kızkardeşine de iş bulmuştum, kız kardeşini de tesadüfe bakın ki (çok benzer sebeplerden) aynı gün işten çıkarmışlar. bunun da sebebinin ben olduğumdan emin. ben bunu aklıma gelseydi bile yapmazdım ya, hadi benden bilsin. evet evet sonunda kötü biri oldum ben yaşasın!

6 yorum:

kecilerin cobani dedi ki...

hiii, yollozum, hayyyret bisii yaaa. su kendini bilmezlige bak, ohaynziya. bi de hesap soruyo ustune. brrrr..iyi idare ediyosun vallahi tebrik ederim simdi tuylerim dik dik diken oldu.
su eski kadini hatirliyorum, ne kadar umutluydun di mi. yasasin, ne buyuk sans. simdi cok sevindim, en cok da minik icin sevindim (isim zikretmiyoruz di mi).
hayirli olsun.

jasmingreentea dedi ki...

sagol coban. isim zikret aslında nolcak ki. her bi hikaye meydandayken komik oluyo.

kecilerin cobani dedi ki...

yigidin mali meydandadir. diye komik bi laf ediim simdi gece gece..
yolloz yerine cayyoz diycem artik. alistirdim kendimi..
iyi hadi hayirlisi

Elif Derviş dedi ki...

yooloz ne
cayyoz ne
bunlar cidden var olan kelimeler de ben mi (yine) bilmiyorum

jasmingreentea dedi ki...

bu (haklı) soruya çoban cevap versin bence. ne de olsa bunların tümü onun türetmeleri.

kecilerin cobani dedi ki...

peki hemenn.
delicim, simdi bu cayimin aslinda gercekte bi ismi var. :P biraz da yelloz oldugu icin ismiyle karistirarak ben ona bi sekilde hitap ediyorum genelde. fakat burda isim de zikredilmedigi icin, nickname'ini o hitaba cevirmeye calisiyorum. yolloz uyduruktu, cayyoz biraz daha iyi gibi oldu. ruhu yansitiyor en azindan. ehehe.
ne kadar aydinlatici oldu di mi..