6 ayda bir yazıyorum o yüzden de anlatacak çok fazla şey oluyor. ama bu aralar her şeye cevabım "napiyim ben iki çocukluyum".
Kızım 7 aylık oldu. Nasıl hareketli, nasıl boyundan büyük şeyler yapmaya bayılan bir tip anlatamam. Yürümek istiyor küçük hanım daha emekleyemiyoruz bile, sürünme fena değil. “gee gee gee” (muhtemelen gel gel), eggge eggge egggge (abisine “efe” demeye çalışıyor), ve de baabbbbaaa diyor (görüldüğü gibi bir anne demiyor). Bir de acayip tatlı cilveli sevimli gülmeler, cıvıltılar, istediğini pek güzel yaptırmalar. Uyandığında bizim yatağa gelip babasını yüzünü avuçlayarak uyandırmalar. İki de diş çıkarıverdi, daha 5 aylıkken arka arkaya. Üçüncü de yolda.
Katı gıdalara başladık ama bu dişler kızımı perişan etti. Ne uyku bıraktı ne iştah. Anne sütünü cok cok içiyor ama kabaklı çorbaya pek iltifat eden yok. Yoğurt desen, surat ekşite ekşite lütfen iki kaşık, sonra ı-ıh. Velhasıl çocukların damak tatlarının ha bire değişmesine güveniyorum, yani umuyorum ki değişir de bir şeyler sever, yoksa hep sütle nereye kadar?
Kızım 7 aylık oldu. Nasıl hareketli, nasıl boyundan büyük şeyler yapmaya bayılan bir tip anlatamam. Yürümek istiyor küçük hanım daha emekleyemiyoruz bile, sürünme fena değil. “gee gee gee” (muhtemelen gel gel), eggge eggge egggge (abisine “efe” demeye çalışıyor), ve de baabbbbaaa diyor (görüldüğü gibi bir anne demiyor). Bir de acayip tatlı cilveli sevimli gülmeler, cıvıltılar, istediğini pek güzel yaptırmalar. Uyandığında bizim yatağa gelip babasını yüzünü avuçlayarak uyandırmalar. İki de diş çıkarıverdi, daha 5 aylıkken arka arkaya. Üçüncü de yolda.
Katı gıdalara başladık ama bu dişler kızımı perişan etti. Ne uyku bıraktı ne iştah. Anne sütünü cok cok içiyor ama kabaklı çorbaya pek iltifat eden yok. Yoğurt desen, surat ekşite ekşite lütfen iki kaşık, sonra ı-ıh. Velhasıl çocukların damak tatlarının ha bire değişmesine güveniyorum, yani umuyorum ki değişir de bir şeyler sever, yoksa hep sütle nereye kadar?
Abinin durumlarda çok büyük aşamalar kaydettik. Kendi kaydetti aslında, ben her zamanki gibi o büyürken, gelişirken seyrettim, bazen etkilemeye çalıştım ama başaramadım, yolunu kendi buldu. Kardeşi ona türlü sevimlilikler yapmaya başlayınca, belki bizim de "hayatın normali artık bu" mesajını tutarlı bir şekilde vermemiz nedeniyle artık hırçınlıklar çok büyük ölçüde azaldı. Arada sırada ilgi dağılımında adaletsizlik oluyor tabii, zaten adil olamadı pek denizkızı geldiğinden beri. O zamanlar dikkatimizi çekmek için yaramazlıklar yapıyor, ama çoğu zaman ondan beklemediğim kadar tahammüllü. Mesela babası akşam geç geliyor ben de işten döndüğümde kızı yıkayıp uyutmak zorunda kalıyorum, zira bütün gün beni beklemiş oluyor, bu bazen 15-20 dakikada bitiyor, bazen de bir saat sürüyor. Bakıcı çıkmış oluyor bu sırada tabii. o yüzen oğluşum da kendi kendine odasında vakit geçiriyor. ilk zamanlar o yalnız bırakıldı diye ortalığı yıkardı türlü huysuzluklarla. yavaştan 5 yaşa doğru gidiyoruz, bu onun güzelliği mi acaba?
Bu arada ben de işe başladım, her güzel şeyin bir sonu var tabii.. Ama biraz ücretsiz izin aldım, haftada 3 gün çalışıyorum. Perşembe Cuma evdeyim, kızımla oynaşıp duruyoruz.
Yasemin'in bebeğine çok sevindim. İnsan minik bebeği çok özlüyor. 3. çocuğu kesinlikle yapamam ama oğlanın da kızın da yenidoğan hallerini öyle özlüyorum ki... Bu günler zor, ama çok da güzel. Karışık işte.